ÇOCUK VE YARATICILIK
Yaratıcılık alan açıldığında geliştirilebilecek bir özelliğimizdir. Çocukların karşılaştıkları problemler doğrultusunda güvenlikleri tehdit altında olmadığı sürece onlara mümkün olduğunca alan sağlamak gerekir. Bu alanı çocuğa tanırken eleştirici tutumdan uzak durulmalı ve başka çocuklar ile kıyaslanmamalıdır. Üzerinde ekstra kontrol hisseden çocuk yapacağı aktiviteler sırasında bağımsız olmadığını bildiği için istediği gibi hareket edemeyecek ve isteksiz olacaktır. Bununla birlikte çocuğa birçok şeyi keşfedebileceği ve deneyebileceği ortamlar yaratmaya çalışılmalıdır. Bir sorun karşısında sence ne yapabilirsin? Peki başka ne yapabilirsin? Başka bir fikrin var mı? şeklinde onu düşünmeye sevk ederek içinde bulunduğu durumu çocuklara sorgulatabiliriz. Bu sorgulama sayesinde yaratıcılığa birlikte bir adım atmış bir başlangıç yapmış olursunuz. Çocuğun karşılaştığı sorun karşısında direkt olarak bir çözüm önerisi ile gidersek örneğin; oyuncak kavgası yaşayan iki çocuğa on dakika sen sonra on dakika sen oyna gibi bir yönlendirme yaptığımız zaman bu problem hiçbir zaman içerisinden çıkabileceğimiz bir hal almaz ve çözüm üretmek yerine devamlı bizim müdahalemize ihtiyaç duydukları bir hal alır. Bu sebeple kesinlikle çocuklara alan sağlanmalı ve onlara karşılaştıkları sorunlar ile baş edebilmeleri için fırsatlar vermeliyiz. Çocukların çok renkli bir dünyaları olduğunu ve hayal gücüyle yarattıklarına müdahale edilmemesi gerektiğini lütfen unutmayın. Sizlere farklı ve değişik gelen fikirler ileri sürebilirler. Fikri kabul etmeseniz bile, farklılığının hoşuna gittiğini söyleyerek onu destekleyebilirsiniz. Çocuğunuz bir yaprağı pandaya benzetiyorsa onu siz de görmeye çalışın. Emin olun göreceksiniz :) Aynı zamanda çocuğun yaratıcılığını somut bir şekilde desteklemek önemlidir. Örneğin yaptığı bir resmi ya da ortaya koyduğu bir eseri evin herhangi bir köşesinde sergilemek, yaratıcılığı günlük hayatın içerisine alarak yeni yaratıcılıkları da olumlu etkileyecek ve değerli kılacaktır. Çocuklarınızla birlikte aktiviteler yapmayı, gezmeyi, yeni yerler ve yeni tatlar keşfetmeyi ve dünyalarını daha da zenginleştirmeyi ihmal etmeyin. Sanatsal aktiviteler, kukla gösterileri, tiyatro, sinema, dans, müzik, kitap okuma gibi alanları hayatınızın bir köşesinde tutmaya önem gösterin. Yaptığınız aktiviteler, planladığınız organizasyonlar hakkında sohbet etmeyi, çocukları o atmosfere çekip, söz sahibi olmalarını, farklı neler yapabileceğinizi beraber zaman geçirirken yaratıcılığını destekleyici koşullar oluşturmaya çalışın. Çocuğunuzun kendi başarısını fark etmesini sağlayın. Unutmamamız gerekir ki yaratıcı toplumun yolu, desteklenen ve engellenmeyen çocuklardan geçer.Okul Psikoloğu Gizem Gürbey